Hasan Öztürkmen, 2025’in son gününde Gaziantep’in sorunlarını sıraladı
Hasan Öztürkmen’den Gaziantep’e yeni yıl mesajı
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, yeni yılın son gününde yayınladığı yazılı mesajda, yıl boyunca yaptığı faaliyetlerden örnekler vererek 2025’in muhasebesini yaptı.
Gaziantep’in Meclis’teki sesi olmaya çalıştığını belirten Öztürkmen, genç yaşlı, işçi, çitfi, sanayici, sağcı, solcu, kentli, köylü ayırt etmeksizin, tüm Gazianteplilerin taleplerini, dertlerini TBMM’de dile getirdiğini belirtti.
2025 yılında Meclis’te yaptığı konuşmalarda zirai dondan ve kuraklıktan etkilenen çiftçileri ve sanayi bölgesinde yaşanan sorunları, artan işsizliği defalarca dile getirdiğini belirten Öztürkmen, sadece sorunları anlatmakla kalmadığını, çözmek için de imkanlarını zorladığını belirtti.
Öztürkmen, Gaziantep’in sorunlarını şöyle özetledi:
GAZİANTEP SANAYİSİ DESTEK BEKLİYOR
Gaziantep, güçlü sanayi altyapısı, çalışkan insanları ve ihracat kapasitesiyle Türkiye ekonomisi için stratejik önemdedir.
Gaziantep'in en çok ihracat gerçekleştiren iller arasında 2020 ve 2021 yılında 5. sırada yer alırken sonrasında 6. Sıraya gerilemişti. Bu yıl da 2024 rakamlarının gerisinde seyrediyor. Yıl sonu 8. Veya 9. Sırada yer almamız sürpriz olmaz.
Artan maliyetler, yüksek faiz ve düşük kur politikası sanayiciyi zora sokuyor, dış pazarda rekabet edemez konuma getiriyor.
Gaziantep’in gündeminden iflas ve konkordato haberleri düşmüyor. Finansmana erişemeyen işletmeler borçlarını çeviremez hale geldi.
Sanayicimiz için uygun faizli kredi ve kur desteğini kapsayan mekanizmaların ivedilikle devreye alınmasını bekliyoruz.
ESNAFA SÖZÜNÜZÜ TUTUN
Esnaf ve Sanatkarlarımızın kronikleşmiş emeklilik ve Bağ-Kur (4B) primi ödeme sorunu bulunmaktadır.
Esnaf ve Sanatkarlarımızın prim ödeme süreleri ayrım yapılmaksızın 7200 gün olmalı ve en son çıkan yapılandırmada kapsama alınmadığı için biriken Bağ-Kur prim borçları yapılandırılmalıdır.
Küçük ve orta boy işletmeler krediye ulaşamıyor. Hangi esnaf kredi kullanıyor, ne amaçla kullanıyor, bunlar araştırılmıyor. Artan kiralar esnafın belini büküyor.
İŞSİZLİK BÜYÜK BELA
Sanayici zor durumda, işçi ve işsiz daha da zorda. Gaziantep’te işsizlik oranı Türkiye ortalamasının üzerine. Özellikle genç işsizlik oranı endişe verici. Gaziantep gibi sanayi şehrinde işsizliğin yüzde 10’un üzerine çıkması, üzerine düşünmemiz gereken bir konu. Üstelik TÜİK’in rakamlarına yansımayan gerçek işsizlik rakamı bunun kat kat üstünde.
Üretim ve sanayi sektöründeki durgunluk, iş arayan vatandaşların istihdama erişimini zorlaştırıyor.
Çalışanlarımız ise açlık sınırının altındaki asgari ücrete mahkûm edilmek isteniyor. Kadınların ve gençlerin istihdama katılımı çok sınırlı. Gaziantep'te 20-24 yaş grubu kadınlarda işsizlik oranı yüzde 40 gibi yüksek bir rakamdır. Kadınların işsizliği, kent genelinde işsizliğin yüzde 20’nin üzerinde olduğunu gösteriyor. Şehrimizde işgücüne katılım oranı, Türkiye ortalamasının çok gerisinde. Gaziantep için tehlike çanları çalıyor.
ASGARİ ÜCRET, AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Resmi açlık sınırının 30.000 lira olduğu ülkemizde asgari ücret, 28 bin 75 lira olarak açıkladı.
Kamu kaynaklarını peşkeş çekmelerine, ülkeyi maden sahalarına açmalarına rağmen, halka verecek bir şeyleri yok. Asgari ücret tarihimizde ilk kez, açlık sınırının altında açıklanmıştır. Defalarca uyardık, işçinin hakkı olan 39.000 lirayı istedik. Ama salonlara hapsolan AKP sokağın sesini duymadı, 2026’nın sefalet yılı olacağını bugünden ilan etti. Gaziantep’te merkezde ev kiraları 15 binden başlıyor. 28 bin lira alan bir işçi, 15 bin kira verdikten sonra, kendisini, ailesini nasıl geçindirir?
ZİRAİ DON VE KURAKLIK, ÇİFTÇİYİ VURDU
Gaziantep’te geriye giden sadece sanayi değil. Gaziantep’in bereketli topraklarında tarım da günden güne bitiyor. Üretim maliyetlerindeki fahiş artışlar, iklim krizinin etkileri, pazarlama sorunları, yeterli desteklerin olmaması ve köklü politika eksiklikleri, çiftçilerimizi adeta çaresiz bırakmıştır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Gaziantep’te de tarım istihdamı günden güne düşmektedir.
Kuraklık yetmezmiş gibi bu sene zirai don da çiftçimizi vurdu. Özellikle fındık, ceviz, elma, kayısı, kiraz, üzüm ve dut gibi stratejik ürünlerde ciddi rekolte düşüşü yaşandı.
ANTEP FISTIĞINDA İTHALAT KABUL EDİLEMEZ
Gaziantep ilimizde 3 milyon 468 bin dekar tarımsal alanımız var. Bunun 2 milyon 200 bin dekarı meyvecilikle kaplı. Bu 2 milyon 200 bin dekar alanın 1 milyon 430 bin dekarı da Antep fıstığıyla tarım yapılmaktadır. Bu yıl "yok yılı" olduğundan dolayı geçen yıla göre rekoltede yüzde 80 civarında bir düşüş yaşanmıştır.
Fıstık fiyatlarının artmasının üreticiye bir hayrı dokunmadı. Fiyatlar arttı ama rekoltenin düşmesinden dolayı fiyat artışının bir hayrını göremiyor üretici.
Üretici destek beklerken, AKP köstek olmaya devam ediyor.
Önce Ticaret Bakanlığı tarafından Antep fıstığına ithalat izni verildi.
Sonra ABD’den ithal edilen pirinç, tütün, badem, ceviz ve Antep fıstığı gibi temel tarım ürünlerine uygulanan vergiler kaldırıldı.
Siz, ABD Başkanı Trump'a şirin görüneceğim diye tarım ürünleri ithalatında vergiyi kaldırırsanız, ihracatçı olduğunuz Antep fıstığı gibi ürünlerde ithalatçı duruma gelirsiniz. Tüm dünya Antep fıstığının kalitesini, lezzetini konuşurken, biz çocuklarımıza ABD'li çiftçinin fıstığını yediriyoruz.
İthalat kolaycılığına kaçmak yerine üreticiyi destekleseniz, dünyanın bir numaralı fıstık üreticisi olurduk. ABD çiftçisi bu topraklardan aldıkları fıstıkları devlet desteği ile yetiştiriyor. ABD’nin sübvansiyonlu ürünleri karşısında rekabet mümkün değil.
Devletimiz üreticinin yanında olmalı, çiftçiyi tüccara mahkûm etmemeli.
BARAK OVASI SUYA HASRET
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) içerisinde yer alan Barak Su Yolu Projesi, 23 yıllık AKP iktidarı döneminde hep ötelendi. Bu kürsüden defalarca “Fırat akıyor Barak bakıyor” diye haykırdım. Barak P2 Pompa İstasyonu ve Ana Kanalları bir an önce tamamlanmalı. P3 ve P4 pompaj sistemleri de Yatırım Programına alınıp daha fazla zaman kaybedilmeden hayata geçirilmeli.
NİZİP ÇAYI – SACIR DERESİ
Nizip'in verimli tarım arazilerini sulayan bir Nizip Çayı'mız var. Ancak onlarca yılın ihmali ile sanayi tesisleri bu çayı kirletmiş durumda. 30 yıldır bitmeyen bir sorun. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin, on yıl önce çalışmalara başladık dedi, hâlâ çay temizlenmedi. Onlarca insanımız kanser oldu, topraklarımız zehirlendi. Bir çayı ıslah etmek bu kadar zor olmamalı. Nizip Çayı’nın bir an önce temizlenmesini ve sanayi bölgesindeki atıkların deşarj edilmesini, çayı kirletenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz.
Sanayi bölgesinin zehir saçtığı bir diğer deremizde Sacır Deresi. 20-25 yıldan beri bu sorun Oğuzeli’nin en büyük sorunu. Yeni açılan Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ile dereye can geldi ama bu zehir derelerimize hiç karışmadan önlem alınmalı. Sacır Deresinin suyu, tarımda kullanılıyor, ciddi hastalıklara neden oluyor.
2026’YA UMUTLA BAKIYORUZ
Yeni yıldan dileğimiz; milli iradeye yönelik saldırıların durması, gelir dağılımının adil olması, mülakatların kaldırılması, kadınlara ve çocuklarımıza yönelik şiddetin son bulması, sokak hayvanlarına yönelik katliamın bitmesi, komşu ülkelerimizdeki savaşların sona ermesi, ülkemizde terör belasının tarihin tozlu raflarına kalkması…
Partimizin son yerel seçimlerde de birinci parti olması, milletimizin tek adam rejimine karşı, demokrasiye bağlı büyük bir millet olduğunu tekrar gösterdi.
Türkiye’nin birinci partisi olmanın sorumluluğuyla çalışıyoruz. Kutuplaşmaya karşı beraberliği, kısır kavgalar yerine milletin birlikteliğini savunuyoruz.
2025 yılında Gaziantep’te, TBMM’de, her alanda ve her an yaptığımız çalışmalar, 2026 yılında daha da azimle devam edecektir.
2026 yılının, ülkemiz, bölgemiz ve tüm dünyaya sağlık ve huzur getirmesini diliyorum. Tüm hemşehrilerimin yeni yılını, yürekten kutluyorum.
